4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1129
Okunma
Çıt kırıldım
Ya da etine dolgun
Annesinin biriciği,
Babasının kadersizi belki
Gurbetin mektupsuz kuşu
En kırık düşlüsü emsallerinin
Ökçesi yer
Eteği yel gördü göreli
Çekti sürükledi hayat vagonlarını ardısıra
Sustu küstü söyledi
Merhem oldu ince, uzun parmakları sızılara
Doğruldu
Doğurdu sonra
Yürüsün diye bekledi
Okuldan dönsün,
Büyüsün diye de bekledi
Cebinde mendil
Yoluna kandil
Gökyüzündeki zembil gibi kalıcıydı
Tabakadaki son sigara kadar edalı
Namluda kurşunmuşcasına kararlıydı hep
Zamana kelepçeliydi
Gar kokardı
Uzayıp giderdi kaldırımda izleri
Sivri uçlu tığlarla şişlerle örülü
Bir çemberdi çevresi
Radyodan yayılan
Her ayrılık türküsü,
Esmer teninde yankırdı
Tutamadı hiçbir şeyi ayakta
Zorlandı, zayıfladı büsbütün
Devrikti cümleleri
Çocukluktan ödünçtü
Şimdi içi İstanbul dolu
Kristal kadehi
Gülümseyişsiz tutuyor avucunda
Tükenmiyor fişekliğinde günah tomurcukları
Azaldıkça şeytan dolduruyor
Su damlasına benziyor bazan
Ve tekrarlıyor mırıltıyla
Yarasın...
5.0
100% (5)