5
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1233
Okunma
göğsünün tam üzerine kondu
yine arsız bir gece
ve bir baş ağrısı ki kendini yeniledi durdu
üşengeç bir sabaha inat
saat mı ? zıkkımın bilmem kaçıydı
sonra kuytulardan iri yarı adamlar çıktı
nereden geçtiyse artık ellerine bu hoyratlık
ve bu baharları yazları boğazlama sevdası
ardından bir çocuk altını ıslatır
gözlerini kapar kapamaz uykuya
bir gül bilmem kaç yerinden kırılır
bir anne dudağını bilmem kaç kez kanattır
bir baba son sigarasını da yakar
bir köşeye fırlatıp boş paketi
ve henüz on dördünde sırtına dağlara verir
yeni yeni boy vermiş bir kız çocuğu-
"uykuya kaldığı yer hala mı kayıp"
ve ağız dolusu küfürler
abin miydi, akraban mıydı
düşmanı mıydı yoksa büsbütün bir ormanın
zaferini kutluyordu az ötede bir zebani
tuhaf bir kadın kılığında
bunların hepsi uydurulmuş bir yalanda olabilirdi Tanrım
ya da kendini bilmez bir şairin işgüzarlığı
bir adam
otuz altısından gün aldı
bir gece yarısını daha devirmenin
o buruk coşkusuyla