18
Yorum
62
Beğeni
0,0
Puan
3733
Okunma

...
ne kadar uzun boylu olsam da
ne gözlerine uzanabildim - ne de tepeden bakabildim sana Lucien
ben yüzüme çil yağdırmak için hindiba tarlasına dalan çocuk
sen hala terslne estirdiğin rüzgarın korkak efendisi
hiç bir bahar buluşamayız artık
şimdi kelimelerini kelebek potasıyla avlayıp
üç kez alnına götürüp öpen küçük kız yok etrafında
yok saçlarında ellerim vakitli vakitsiz
sen ve ben
biz’ den yaka paça atılmış iki aşk hainiyiz
ne masal gibl yaşadım sevdamı
ne güzel bir film izler gibi seyrettim hayatımı
(tenzih kılarak inci kutusunda yatan çocukluğumu
zlra annem hala ona dualı ninniler söylemekte)
belki bir cadı elma getirecek kederli pencereme
ya da bir mucizenin gala gecesinde babamın koluna gireceğim
bileklerime dek inen
pamuk şekeri desenli pazen geceliğimle
sen bilet ayırtacaksın;raylarına cam bilyeler döşenmiş mavi trene
ki gülüşün silahındır -kadransız-
şarap kadar keskin
...yağmur gibi pervasız
yalanlara reşit olduğumdan beri "kalbime laf geçmiyor" artık
-gülüşüne dayayacağım kalbimi-
bilerek porselen bebek gibi kırılacağımı
sonra
kurşun ve gövde olup kapışacağız
sıyrılıp zırhından
gözyaşı üflerken dudağın
ben-seni severken öleceğim
bu kez
-yüzümde pespembe çillerle-
son.
bahar(ım)da...
de_soulmate