0
Yorum
0
Beğeni
3,0
Puan
1177
Okunma

Merhaba can, merhaba yar, merhaba sevgili
Yine karanlıklar ülkesinde bıraktığın ben geldim
Bir hançer gibi saplandın yine fakir gönlüme gece yarısı
Yine söz geçiremiyorum gözümden akan senli yaşlara
Evet. Sen geldin aşkının alıp götürdüğü uçuk aklıma
Neden sıkışıyor kalbim neden nefes alamıyorum
Yoksa yine mi getirdin o her zamanki kelepçelerden
Anlayamıyorum nedir bana olan bu kinin sebebi yar
Çok sevdim diye mi bu kadar acımasız oldun sen
Söyle hangi içi boş bardaktan zehir içtin de bu haldesin şimdi
Senli bir hatıradan o kadar çok korkuyorum ki bazen
Çünkü sen gerçekte yaşayabildiğim tek kâbussun yar
Bak seninle birlikte seyrettiğimiz o kuyruklu yıldız çıkmış
Ama sen yoksun diye giymemiş bizi aydınlatan o altın sarısı parkeyi
Onun yerine rüzgârları gönderiyor içimde yanan ateşi söndürsün diye
Ama ne nafile yanına kokunu katmayı unutmuş dalgınlıkla
Deniz bile ibret almış beni günden güne eriten bu aşktan
Hırçınlaşıyor birden ve her şeyden habersiz karaları dövüyor dalgalarıyla
Hatta kışları sarıp sarmalıyor beni bırakmasın diye masum kayaları
Ve nasıl ki seni benden eller alıp ağlattıysa
Ben de gülü ağlatmışım bilmeden tek aşkı olan suyu dökmedim diye
Hani sağlam temeller üzerine kurulu bir aşkı yaşıyorduk biz
Meğer küçük bir sarsıntıda yıkılacak hayaller inşa etmişiz yüreğimize
Yüreğim şimdi benden hesap soruyor yaşattığım aşkın bedeli
Saçma sapan bir ayrılık mı olacaktı diye nutkum tutuluyor konuşamıyorum yar
Bu aralar her şeye zarar verir oldum istemeden
Yatağım bile hasta olmuş akan gözyaşlarımdan küsmüş o da beni istemiyor artık
Şimdilerde ise beton zeminler üzerinde yumuşak bakışlarını bekliyorum yar
3.0
100% (1)