Annenin karnında, beklenen doğum
Her konuda alim, verimli tohum
Şu dünya malına, düşüp yandıkça
Ayarı bozulan, sahipsiz ruhum.

Her doğruya bin bir, yalan köpüren
Her iyilikte bir şeytan görünen,
Pusulası şaşmış, sen değil misin ?
Nefs için kıllıktan kıllığa giren.

Bâki sanma sakın sen kiracısın
Yalandan gerçeğe, hep yabancısın
Hayal görme artık dağıt uykunu
Toprağı bekleyen, boş bir sancısın.

Hakikâte gel de sarkıt başını
Nafile dökme şu gözün yaşını
Doyursan karnını, yetecek kadar
Yaradan yaz eyler ömrün kışını.

Doğmadan gayeme, neymiş üflenen
Gençlikte mayası, hırsla küflenen
Baktım ayna da ki, bu kirli yüzle
Şeytanmış ardımda hep keyiflenen.

Ölümden insana, geri verilen
Cennetle cehennem, yola serilen
Beni arayıp da dünü unutma
İnsanın nefsiymiş, ipe serilen.

Hak katında geçse, pişmanlık iner
Bir duayla bütün sancılar diner
Günah telaşında, korkup titreyen
İnsanın kalbine, merhamet siner.

Cevrine tapanın, kime hayrı var
En zavallı tavır hep onlarda var
Hayat buğusunda, kayıp gidenler
Ahiret’de yokta, bu dünya da var.