9
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
3500
Okunma

sorma ne haldeyim
ölüden medet bekleyen kefen kadar acizim Mahir.
bir yokluğunu savuşturamadım
bir de sana ait hüznümü...
ne yapılmayacaksa yaptım hayata dair
önce kırlangıçları evcilleştirdim Mahir
demirden evler kurdum deniz üstü şehirlerime
yıkadım gözyaşımla denizleri
güneşi harlandırdım
yolunu kestim rüzgarın...
dayandım her acının rengine de,
bir sana yenildim ben Mahir
sen gideli,
bir çocuk koşar içimde yalınayak.
dağılır bir kadının saçları.
durmadan ellerine vurur dizleri
elleri diyorum Mahir
elleri bir çocuğun sanki ayak izleri...
demlenmiş acılar yaşıyorum Mahir
içiyorum gözlerinin kahvesinden
bir yanıma can veriyorsun
bir yanımı yumrukluyorsun derinden...
kaç zamandır kendi kendime söylenmekteydim
neresindeyim yaşamın,
neresinde değilim?
bilmediklerimi bildim
görmediklerimi sürdüm alnıma aminlerle de
bir yokluğuna alışamadım Mahir...
yıkanmış bir mefta gibi hazırım yüzleşmeye kendimle
bulsam diyorum adımı taşıyan bedeni,
sorsam sonra aklımın gittiği yeri.
sen Mahir sen
bilir misin yittiğim yeri?
’ellerim’ Mahir
’ellerim’
şimdi hangi coğrafyanın sürgünü
hangi kadırgada boynu bükük bir kürek mahkumu...
böyleyim uzun zamandır
vakit eğleşir durur tenhalarımda
palazlanır bir yoksulluk
bir fukara suskunu olurum yaşamın kıyısında...
ben sen olalı,
arama vaziyetime fail,
perişaniyetime sebep sensin Mahir...
sorma artık ne haldeyim
ölüden medet bekleyen kefen kadar acizim Mahir.
AYŞE IŞIK UYANIK
4 NİSAN 2014
5.0
100% (12)