sabah ezanlarının selahiyeti kadar azizdin yurdumda,
gitmek neyineydi senin...
evvelcenin de öncesiydi
hani bedene düşmemişti ruhlar
altı güne,daha çok vardı
ve dağılmamıştık yüzüne yerin
işte o
zaman yazılmıştın olmayan alnıma
o
zaman bilmiştim yükümün ağırlığını
senin için inmiş olmalıydım,
yar şehrinden aşağı.
seninleydi imtihanım belli ki
belli ki sana hazırlanmıştım
...evvelcenin de öncesi...
kutsanmış bir adaktın gözlerimde
her sabah üstünü örten
sabah ezanlarına teşekkürümdün.
güneşe ısıt,
ayaza dokunma diye tembihlediğimdin.
konar göçerdim peşinden
sen nereye baksan,
binlerce tohum salardım,
ayağının değdiği her zerreye.
toprak seninle bereketlenirdi zannımca
bu yüzden dal sana benzerdi
gül sana benzerdi...
yavaştan alırdım nefesimi
olmaz ya,
biraz daha çok yaşamaktı gayretim
her azam isminle şerefliydi
seni anlatırlardı birbirine
susardım ben,
sessizce dinlerdim seni...
ve bir gün
çekip gittin içimden
yuvasından düştü kuşlar
aynalar kırıldı
rengini buldu su...
akşam ezanlarının acelesi vardı belli ki
beklemedi.
sen de beklemedin.
sabah ezanlarının selahiyeti kadar azizken yurdumda,
gitmek neyineydi senin...
AYŞE IŞIK UYANIK
23 ŞUBAT 2014