2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1185
Okunma
Sudaki yosun gibi
Usulca ve kararlı
Yeşil ve parlak gözlerin
Onlar ki ruhumu bıçaklar
Onlardan yapılmadır zümrüt yüklü bulutlar
Yine onlardandır
Ayrılık
Günün tam ortasına
Ansızın düşüverirler
Ağlamaklı kelimelerin gibi
Evet izli yollarına düşmüşüm
Çizgilerine değmeden
Ürkütmek istemeden
Lâmbada karanlık gizli
Dudaklarımda sessizlik
Hücresinde katıksız bir
Mahkûm gibiyim
Yersiz sebepsiz gülmelerin
Dönüşsüz gitmelerine karıştı beri
Of işte aynı şey
Harfler heceler damlalar
Bir incinin kabuğuna,
Bir kabuktaki inciye
İncecik geceyi giydiririm
Ada vakti yaklaşıyor
Eski dem
Kadim gam
Ve avuçların bir de
İçimin sükûnu,
Sükûtuna benziyor
Bilmem kere bilmem
Halâ biz ediyor...
5.0
100% (2)