2
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
2504
Okunma
Issız bir şairim, gasp edilir düşüncem, ömrüm haczedilir;
ellerim kilitlenir hiç sorgusuz...
Bu yüzden ellerim ayaz, ellerim kan, ellerim öyle büyüdükçe kederi büyüyen yoksul çocuklar gibi...
Çünkü şairim, daha ’anamın rahminde bile yalnız...’
Ve ansızın hayatına taammüden kastedilen.
I
Şairiz, ağlayan bir kadın kılığında gelir ölüm..
uçurumlara sarkıttığımız şiirlere ağlarız
şairiz çünkü, mahsur kalırız başkalarının acılarında...
Süt vermez şiirin göğüsleri düşük yapmış umutlarda
şairiz, bizi bu şiirler fişledi...
ama boyun eğmez, dize gelmez dizelerimiz..
paranın sultasında faizli ömrümüz
şairiz, ’mahşere kadar masum’
acılı bir keman sesinde...
Ölümle silinebilir ancak trajik alın’yazımız!
II
Gecenin sabaha mağlup olduğu vakitteyim...
hüzün doğurganı orospular fikrime akmayan ırmaklarda.
şairler, arabesk duyarlıklarıyla ıssız yalanlar söylerdi en kemirilmiş yanlarıyla,
tenimi ısıtmayan haziranlarda.
III
Irzına geçildi masumiyetin.../ intihar etti o eski aşklar
her cümlenin sonunda bir ünlem’siniz artık!!!
ben ardınızda bıraktığınız uzun yolunuz...
Bir kadeh rakıyım;
içmemenizi öneririm
çünkü sarhoşluğunuz olmak istemem
içinizde kalmak hiç istemem-
kustuğunuz olurum ortalık yere
Hep yanlış ezberlediğiniz rolünüzüm;
sahnenin ortasında unuttuğunuz
yeniden hatırlayıp, sonra yine unuttuğunuz!
IV
Siz tanımadınız beni...
ey ’hayatta yaşamaktan başka gayesi kalmayanlar;’
rastgele hayatınızım sizin,
hoyratça tükettiğiniz,
yaşayıp yaşayıp öldüğünüz!
Kendinizle aranıza örülmüş bir duvarım
kabuslarınızın tabiriyim, yurdunuzun alaca karanlığında...
Bir parantez’im, açıp sonra kapattığınız
yazdığınız bir şiirim belkide, satır aralarına saklandığınız
kimse sizi bulamaz sandığınız...
Ben sizin aydınlanmış cinayetiniz;
bitmeyen suçluluklarınız / kalbinizde nasırlarınız
Birazdan toprak sevişecek yağmurla
bense iklimsiz kuraklığınız ve kanayan yazgınızım..
İki damla gözyaşınızdım, ömrünüzden akıp gittim usulca...
Siz tanımadınız beni:
şairim
yangınım
şiirlerse küllerim..
kırık bacağıyım aşkın
ve dramatik ’bir romanın hep kaybetmeye mahkum kahramanıyım...’
Acılarınız da özgürsünüz - özgürlüğünüze zincir’siniz...
yol kenarında yalnızlığa terk ettiğiniz o çok incinmiş aşklarınızda tutuklu!
Siz ihanetin temsilcileri, yıllardır sırtımda cesetlerinizi taşımaktan yoruldum.
siz benim teli kırık enstrümanımsınız veya rafa kaldırılmış tozlu mısralarım
Bense sizin, ölümle beslenen hayatınızda yaşam suçunuz.
V
DİKKAT!!!
yalnızlıktan başkası giremez!
İçinizdeki mağaralarda kaybolup, kendimi arıyorum...
siz aleyhinize delil, / kendi katlinize bıçak...
VI
Sütü kesilmiş de olsa
siz yine de yırtmayın, harfleri utandıran şiirlerinizi...
onlar yaşamınızın en sessiz tanıkları
ve boşlukta yankılanan çığlıklarınızdır!
Birdal ERDOĞMUŞ -