0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1137
Okunma
Kalemim diyor ki yazma yaşa,
Yaşamak varken yazmak boşa.
Diretme yazarak düzelmez asla...
Derken kaçıyorum kalemlerin sesinden
adresim sokaklar,arkadaşım yalnızlık
Sonra küçük bir tebessüm,
Mendil satan çocuğun bakışlarında
Kağıt toplayan amcanın suratında hafif utangaçlık,
Cadde de anlamsızca tıngırdayan kalabalık adımlar,
Sahte gülümsemelerin ağırlığı altında,
Umutsuzca bakınıyor kaldırımlar...
İnsanlarda ses yok tek duyulan iniltileri vicdanların
Köşe başında bir dilenci karıştıryor demirden tenekeleri...
İnşaatta çalışan altmışlık amca sırtında demir,
Hava sıcak mı sıcak,demir ağır mı ağır
Belediyenin önüne demir atmış lüks arabalar,özel şoförler...
Elleri ceplerinde sıcaktan şikayet eden troller.
Sonra bir çığlık kulakların duymadığı
Vicdanların görmemezlikten geldiği
Kimsenin önemsemediği
Hemen köşe başında boylu boyunca uzanmış insanlık
’Yetişin ölüyorum.’ kimsede çıt yok...
Hemen karşıda on yaşında bir veled,
Avuçlarında sevgilim dediği 12 yaşında bir çocuk.
Bir damla gözyaşı ahlakın gözlerinde...
Minarelerde hafiften okunan bir sala...
Camiler bomboş ölen kim?
Bir fısıltı rüzgarın dudaklarında,
Bir tebessüm şeytanın kanatlarında
Sahipsiz bir ölü yatıyor hemen yakında...
Ölürken insanlık, yaşasın umursamazlık!!!!!
5.0
100% (1)