Silkeleneydin ey yar düşüp gözlerimden
Zaten içerimde sana yerde yok
Yaş dediğin eskimiş zamandı senden kalan
Adımlarında benden gitmek isterken
Yeter ki gözünden akmasın deniz mavi mavi
Bir eski zaman masalı tekrarıydık biz

Sen ocakta yemeğin yerine hayallerini yakarsın
Ben uzakta sevdana aç ellerime bakarım
Tutuşurdu sol yanım,düne bu güne yarına yanık
Dumanıma iz olur giderdin sen belalım
Tıpkı eski bir zaman masalıyken biz

Silemedim buharını göz pencerelerimin göstermeden
Yaşayamadım ki kelebekçe günü dolu dolu
Adına dilek isterdim diktiğimde mumları karanlığıma
Sonrada yalnızlıkla voltalardık geçmiş günleri
Eski zamanın yanan alevinde masallaşırken biz

Hiç bir ağaç ta kabullenmedi dalına kurdelayı
Acıya bandığım dileğinde adını tekmeledi usum
Ki sen değilmiydin gülümsediğimde çektiren
Ve ardından hıyanetinle bıraktığın adamdım ben
Ki tekrarı olmayan eski zamandık biz

Artık gülümserliğim müebbete mahkum şimdilerde
Derinlerde bir yerde soğuksun z/amansız şubat gibi
Benim olma/yanınla yaşl/anıyorum
Yaşadığımı sandığım yaşlı zamanlarda sensiz
Ki sen dönmemi bekleyeceksen kapı aralığında
Tek ay/akla tövbe et öyle dur nazarımda ki
Bende eski zaman kahramanı diye tanıyayım bizi