7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1801
Okunma
Su gibi akan ipek saçlarını savurdu
Şimşek çakan gözleriyle kavurdu
tüm bakışları
Acı bir tebessümle kıvrıldı,
siyahın asaletini kışkırtan dudaklarındaki kırmızı
Karanlık garın soğuk zemininde
çınladı yüksek topuklarının sesi
hızlı ve seri
korkunun esaretinde,
ruhunu azad edememiş belli
aradaki s’esler çırpınışın sessizliği
Kara trenin son vagonuna süzülüp
çocukça bir suçlulukla ve acemice
kırmızı rujunu bulaştırdı bembeyaz zarfa
usulca yerleştirdi en son koltuğa
ve bırakılmış emanetini alıp
koşar adım uzaklaştı
Nice zaman sonra yüreğini sıkıştıran koşuşturmayı bıraktı
saat kaçtı, sabah mıydı, gece mi?
yağmur yağıyordu üstelik
sırılsıklamdı gözleri
Emanet yere düştü birden kayıp ellerinden
rüzgar uçuşturdu sayfalarını
anılar bulaştı ayaklarına,
şiirler süzüldü aklının ücrasından yüreğinin kuytusuna
Attı kendini dizlerinin üzerine
emekleyerek toparladı her birini özenle
yüreğinden damlayan kanla kutsadı
kapattı anılarının defterini
Vurgun yemiş sevdasını gömdü avuçlarına
Daha güçlü kalktı ayağa
Açılmamak üzere kapatılan defteri
tozlu bir rafa yerleştirdi.
"Arada bir şiir kokar belki!.."
Buse DENİZ(A.G.)
5.0
100% (12)