Ben senin bana çekinerek bakan
boncuk karası gözlerini sevdim
Elime uzanan ama dokunamayan tavrını
çocuk edalı kaprislerini,
şımarıkça tavırlarını sevdim


Köprü altı balıkçısında ekmek arası balığı
martılarla paylaşabilmeyi
Ada vapurunun yüksek volümlü müziği eşliğinde
güvertede dans edebilme cesaretini
Ben senin benimle onsekiz yaşa dönüşünü sevdim


Otogarda beni yolcu ederken başını yana eğişini
dudaklarından seni seviyorum sözünü okumayı
gözlerindeki devasa hüznü sevdim


Yaşadığım son onbeş günün ağırlığında
Elinin her zaman üzerimde olduğu gerçeğini unutmamayı
manen verdiğin huzuru sevdim
Dualarını hissedebilmeyi her duamın içinde var olduğun gerçeğini
Ben seninle kırk yaşın ağırlığını beraber omuzlayabilmeyi sevdim


Ben seni can gibi, kan gibi, dudağımda har gibi sevdim
Ben seni riyasız, çıkarsız hayalimde düş gibi sevdim
Ve ben seni,
,,Bana ait ama hiç benim olmayacakmış gibi sevdim,,



Buse DENİZ (A.G.)