Hakk nasip eyledi bize dil verdi
Dağların ardını yazmıyayım mı?
Lisânı zeberced bize hâl verdi
Ol gülün vird’ini yazmıyayım mı?

Ne yana bakarsam gördüğüm acı
Dost dost dediğinden gizler ilacı
Kim bâki dünyada herkes kiracı
Kulların derdini yazmıyayım mı?

Yalan söz bulaşmış kalpte yemine
Kibir arşa çıkmış inmez zemine
Ne yüzle bakarız hubb-ül Emin’e
İslam’ın şartını yazmıyayım mı?

Zenginin gözleri yutar denizi
Soğuktan donarken fakirin dizi
Ölse de görmüyor kimsenin gözü
Yamalı sırtını yazmıyayım mı?

Dokunma diyorlar suya sabuna
Sende bir tekme vur aşkta zebûna
Kırım –Kerkük yetim ağlıyor Tuna
Türk’ün son yurdunu yazmıyayım mı?

Birliğin dirliğin hasımlarını
Türk varken yabancı hısımlarını
Böl parçala yok et kısımlarını
Namerdin ferdini yazmıyayım mı?

Makama -servete gülen deliyi
Bir asa bir hırka gezen veliyi
Her sabah secdeye varan çalıyı
İnsanın merdini yazmıyayım mı?

Uzun gecelerin yorgun sesini
Elif’in iflahsız divanesini
Ozan Makberî’nin içte ye’sini
Ömrünün zerd’ini yazmıyayım mı?

______________Makberî