8
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
2468
Okunma

Aşırı sıcak, aşırı buz
/denizlerden dağlara çıkalım sırılsıklam, tut elimden sevdiğim
beraber doğmuştuk ya bir şafak vaktinde..., işte öyle/
belki Karadeniz’in dalgalarıdır fırtınamın kürekleri, bilmiyorum
yıllanmış ege mahzenlerinde şarapla kol-kola, öyle dolaşıyorum.
isabet almamış kaçak korkularımı, bırakıp güneyin sarı sıcağında
atlayarak mayın tarlalarından,
soluksuz tırmanıyorum Ağrı dağına.
...,
/günün ilk kuş sesleriyle dinlemek için, ülkemin bütün türkülerini
düşlerimizde nasıl sarılıyorsak birbirimize..., işte öyle/
her yarın geceye saklıdır çünkü Nemrut’ta güneş hep güzel batar
Fırat, kavuşacak olduğunu bilmese Dicle’ye, sence böyle mi akar.
boğaz rüzgarında salınan martılar, inattır uğursuz gece kuşlarına
zira erguvan dalında baharlar,
onlarla taşınacaktır bozkır ortasına.
...,
/biliyorum güneşten daha sıcaktır, hasretle kavrulmuş dudakların
öp gözlerimi şimdi dokunur gibi gökyüzüne..., işte öyle/
yani böyle bir hayalet resimdir işte sevgilim, benim sevinçlerim
üç yanım deniz ama her taraf kör budak, renk açmaz mavilerim.
arada hayale kanat takıp, kuşbakışı yaşanan firarlarım da olmasa
son ilkbaharında ömrümün,
bir karanlık çöker ki üstüme, hiç sorma.
Cevat Çeştepe
5.0
100% (31)