--kendimi sana gönderiyorum…
beynimle yüreğimi bırakıp baş başa sessizce çıkıyorum dışarı…
ikisi de alabildiğine sarhoş ., ikisi de şiddetle sana sevdalı…
onlardan nereye kaçacağımı çok iyi biliyorum böyle durumlarda
ve sana doğru geliyorum yağmur altında., koşar adımlarla…
şelaleden dökülür gibi .,sırılsıklam …

/üstelik öyle kalabalık bir yağmur yağıyor ki anlatamam
bulutlarda biliyor olmalı hiç sevmediğimi yalnızlığı/

sokak lambasının cılız aydınlığında kurutup üstümü-başımı
duymak için siir içinde bir dize gibi ayak sesini ., çalıyorum kapını…
yürek ateşimle yanan sigaram tüterken dudaklarımın arasında
toplanıp sıraya giriyor sevgi sözcükleri dilimin tam ucunda…
hepsi kor ateş ., hepsi yediveren…

/ama birden ustura kesiği bir sızı geçer göğsümün üstünden
zoraki bir nefes gibi çekilirim içine ., hayal balonumun/

. . ,

---ve bana geri dönüyorum…
niyet hep böyle yazdı ama parmağım o kapıya hiç dokunmadı…
kaç kez geçtimse önünden ışıkları hep sönük., perdeler kapalı…
yani kendimi sana atıyorum ama bana dönüyorum aynı hızla
sonuçta gene aynı yerdeyim., yürek ve beynimin arasında…
ama bir sabah göreceksin ki gökyüzü…

/hiçbir balon taşıyamaz söylenememiş sözcüklerin yükünü
bakarsın bir mavi kuş gelir şiir olur ., ağacının dalında/
.
.
Cevat Çeştepe