Yorganı çekince üstüme
Sızlar burnumun direği
Çöker üstüme dört duvar
Yükler omzuma yığılır ağır ağır
Avucuma siner öksüzlüğün gölgesi...


Ağır perdeler iner Karanlık geceler de
Kan ter için de Kabus çökünce Çığlık çığlığa
Ararım bulamam
Sığınacak, Sımsıcak ana-baba kucağı...


Gelecek meçhul dünler acı içinde
bilinmezler kaplar her yanımı.
Boşluğa düşer dermanı kesik cılız kollarım.
Nemli Yastığın ağır ağır kokusu dolar koynuma...


Ayın şavkı vurur gece yarısı yorgun yüreğime
Kıvranır yanar dururum aklımla kalbim arasında
Karışır sobanın çıtırtısı yüreğimin sesine
hayaller özleme yenik titrer odamda
Kızıl alevi oynar tavanda uykusuz gözlerim de...


Sevgi için ufacık, tatlı bir söz en çokta kendimden
vermeden alamam içten tebessüm
Ahh! yüzüme sıvanır o zaman acı sahte tebessüm...


Yılların içinde her gece ölür gündüz ise dirilir “zaman”
İçimde kocaman derin, büyüyen boşluğu
Beklentisiz sevgi dolu yüreğe hasretimi
Allah’ tan başka hissetmez, vermez hiç bir kimse...


Vurunca ruhuma Açlığın sancısı
Yanar elimle yüreğim
Gönülden uzanamam bir lokma ekmeğe
Yetimliğimin gölgesi düşer kurulu masaya!


Duygularım ürküp kırılsa yasa boğulsa da
Düşlerimde bile hak görmem kendime
Kabuğuma çekilir incinmesin isterim hiç bir can...


Yüreğimde hep yaradır gurbet
Bir o kadarda yetimlik.
Nemli kirpiklerimde saklı kalır izi.
Bir yanım gülse de eksiktir diğer yanım
Bir ömür biliyorum izleyecek beni
Eşlik edecek edebi yolculuğuma...


Ana baba ocağı sevgidir kucağı
Tütünce dumanı eksilmez bacadan
Kaledir kapısı kim takar onu bunu
Oynar kuzu, oynar gönlün içinde
Sağsa bide Anan-Baban! …


Ondandır kıymet bilin değer katın yürekten
Sevin paylaşın dertlerini son deminde bile
Eksilmesin hiç üzerinizden hayırlı duaları...



Gülayşe

Sevenlerin durağıdır şiir...