1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1520
Okunma
Biliyorum ! yaralısın,
Ela gözlerinden
Sessizliğin öfkesi dökülüyor.
Ve sende şu an ;
Bağrı bıçakla delinmiş
Bir insanın yürek sancısı var.
Gelincik tarlalarında emekleyip,
İsyanına toprak isteyen
Ağaçlara benziyor dalların,
Damarlarında öfkeye döşenmiş kanın
Derin dehlizler içinde ki
Yolculuğu sıçrıyor
Beyninin tam orta yerine,
Gözlerinin çukurlarına yerleşmiş
Yorgunluklarına sebep
Sınırları kuşatılmış olmanın
Ezikliği içindesin.
Ve hala ruhunda köpük, köpük
Dalga, dalga yaşadığın aşk’ın
Çimentosuna bağlı
Bir sadakat yemini var.
Ankara’da aşk yanarak
Özletir sevgiliyi,
Soğuk nabzında, acıyı demlersin
Üşüdüğün zaman.
Gecenin boşluğuna
Bir çift göz eklersin,
Özlemini yudumlamak için
Ve cehennemdir düşünmekn
Özlediğine senin için
Var diyebilmektir yokluğunda.
Yarım ağızlı bir yürek yangınında,
Hasreti dudsklarında külleyip,
Yıldızlara dokunan,
Ey ! Masum kadın.
Sen, senin için
Düşlerinde bir dünya yaratacak
İnsan mı arıyorsun ?
O zaman dinle !
Sevgiye susamış olmanın özgürlüğünde,
Kendine yeni bir yol bul
Umuduna her dakika yapışıp,
Kimbilir ; belki birgün
O özlediğin o güzel sesli adam
Kulaklarında yeniden
Çınlatır sesini.
Ankara’ da aşk yanarak
Özletir sevgiliyi.
5.0
100% (2)