3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
5853
Okunma

Ayrılık dediğin nedir ki gülüm, toprağın suya özlemi
Dağ başında yalnız kalmış bir adamın sana hasreti
Gökte uçan kelebegin kanatları arasında savrulan hayatta
Bahar mevsiminde, çiçeğin açmasıyla dökülmesi arasındaki mesafede
Gülmekle ağlamak arasında kalmış o incecik bir cizgide
Belkide gelmeyecegini bile bile, bıkmadan, usanmadan beklemek
Denizin sahile özlemle koşup, geri çekilmesi belki
Sancılı aşk hayatımızda yaşadıgımız med cezir’lerin
Yada yer altında meşalesi sönmüş bir adamın şaşkın bakışları
Havaéda yakıtsız kalmış uçağın plotunun, yolcuları ikna çabası kadar
İçime düşen bir ateş, yanardağdan fışkıran lav misali
Zamanın üzerini örtmeye,kapatmaya çalıştığı küller
Sarhoş oluncaya kadar içip, unutmaya çalıştığım bir acı
Her aklıma geldiğinde, gözlerimden boşalan bahar yağmurları
Uykusuz gecelerde duvarlara portreni çizmek
Üzerine seni seviyorum, altına yeter artık gel yazmak
Senin pencerenden bakıp, canın yangısını hissetmek
Herşeye rağmen özlemek, kokunu hissetmek
Yediğim her lokmanın boğazımda düğüm düğüm olması
İçtiğim her damlanın içime zehir olup akması
Baktığım her yerin, zifiri karanlık olması
Bastığım her karış yerin, dikenlerle kaplı olması
Yüreğinden kör kurşunla vurulmuşadamın sessiz çığlığı
Yinede özledim, seviyorum diyebilmek belkide
Esen rüzgara kendini bırakıp, götür beni o yare demek
Yağan yağmurda sırılsıklam ıslanıp, akın o yare demek
Gök gürültüsünde pencereye koşup, senin sesini duyabilmek
Şimşekler çakarken, resmini orada bana koşarken görmek
Aynanın karşısına geçip, çaresiz kalmış bir adamın yüzüne gülmek
İstiyorum söz geçiremediğim yüregimi ikiye bölmek
Seni sonkez görmek, seviyorum deyip ölmek
Belkide yanlışı, doğruyu anlayıp hatadan dönmek
Ayrılık dediğin nedir ki gülüm topragın suya özlemi
Dağ başında yalnız kalmış bir adamın sana hasreti
TUNCAY
5.0
100% (6)