3
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1561
Okunma

Neydi bizi birbirimizden farklı kılan
Allah’ımız bir kitabımız bir peygamberimiz bir
Uyduramadık kendimizi değişen zamana
Oyuna getirdiler, verdiler silahı elimize
Git vur dediler kardeş bildiğin insanları
Dağlara çıkardılar o gencecik fidanları
Elimizde silahlar kan kusarken
Hayalimizdeki mutluluk tablolarına
Sonunun ne olacagını hiç düşünmeden
Basıyor parmaklar tetiklere
Vicdan mahkemesi kurulmadan yüreklerde
Yakılan ateşle devrilir yigitler vatan aşkına
Al bayraga sarılır tabutlar, dillerde Allahu ekber
Geriye kalan gözü yaşlı bir eş, yetim bir çocuk ana, baba
Yangın yerine dönmüş yürekler ve sözün bittiği yer
Vatan sağolsun, Millet var olsun
Dağ gibi yiğidi kör kurşunla deviren ey gafil
Ne zaman uyanacaksın maşa olduğunu anlamaktan
Ne zaman göreceksin silahla bu işin olmayacagını
Ne zaman anlayacaksın içine düştügün tezgahı
Belkide hiç anlamayacaksın, heba olacaksın
Bir mezarın bile olmayacak kimbilir...
Tezgahın başındakiler ovuştururken ellerini
Yeni bir senoryoyu yazmanın keyfiyle
Sahneye sürmek için zamanını beklerler
Vanpirlik, kana susamışlık genlerinde var
Çocuk bilmez, kadın bilmez er bilmez
Ey Milletim uyanın
Dur demenin vakti çoktan geldi geçti
Kalleş olan, namert olan safnı seçti
Birlikte bozalım bu tezgahı, bu oyunu
Çanakkale’de omuz omuza çarpışan biz degilmiydik
Birlikte vermedikmi kurtuluş mücadelesini
Vakit tamam, kardeş olma vaktidir
Biz tarihi yeniden yazanlarız
Canız, kanız. biriz...
TUNCAY