43
Yorum
84
Beğeni
0,0
Puan
4134
Okunma


Çok sevdiğim ve sabrına saygı duyduğum, çok kıymetli bir arkadaşımın Biricik Evlâdını kaybetmesi
beni hep üzmüştü. Arkadaşıma sözüm vardı, O’nun ağzındanmış gibi yazacağıma :(
Bulutla yer arası dolaşan damla iken
Şimdi toprak altında uyuyor musun kuzum
Rabb’imden emanettin canımdan kopsan da sen
Lâkin çok özlüyorum duyuyor musun kuzum
Bilirim geçmeyecek sol yanımdaki ağrım
Yokluğuna çabucak alıştım desem yalan
Her daim kor ateşle dağlanıyorken bağrım
Gıkım çıkmıyor, gözden sel gibi aksa da kan
Bir gün isyan etmedim ansızın gidişine
Hiç bir şey kaybetmedim ve de metanetimden
Ki son diye bakmadım hayatın bitişine
Şu anda ağlıyorsam yalnızca hasretinden
Her an kapı çalınıp gelecekmişsin gibi
Odanı elletmedim camda soluk perdeler
İyice eskidiler renkleri uçuk gri
Dağınık kitapların bile aynı yerdeler.
Seni anımsatmayan ne var ki evimizde
Bastığın kilim bile kokunu gizliyorken
Ben nasıl unutayım, bir dar ki evimiz de
Ne yerde ne gökteyim canparem bekliyorken
Kabrine nurdan ışık, düşüne huzur dolsun
Yanağımda duran o, silinmez öpücükle
Umudum, mahşer günü yavrum yanımda olsun
Annesine sarılsın yüzünde gülücükle.
7 Şubat 2014 / NÜS
Şiirime sesi ile renk katan Şirin Kelebek’e Gönülden teşekkürler...