3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1384
Okunma

Ay vuruyor pencereme ellâ
Say ki
Yüzümü yırtan şu rüzgarın yaşındayım
Tek sıkımlık boğazı elimde kalmış hislerimin
Sarı laleler gibi ortasında gözlerimin
Yırtıp sesini
İndirip peçesini
Hiç gelmeyeceğin bir şiire soyunuyorlar
Bir kelime ki
Kıvranıyor dilimin ucunda ellâ
Vursam dudağıma damağıma
Mazlum başı gibi düşecek şeddesi
Göğüs kafesimin kıyılarına
Susuyorum çaresiz
Öyle bir yerde durmuşuzki seninle
Kör sağır
Ve ne kadar mesafe varsa
Aksak ağır
Barikatlar kurmuşlar aramıza
Ama unutma
Ellerim senin ellâ
Ellerim hâla senin
Uzan bana uzaklığımızın zir kuyusundan
Ve birgün uyanırsan şu gitmek uykusundan
Mutlaka uzan
Şimdi yoksun ya
Karanlıkla bestelenmiş gecelerime
Çoğul bir yalnızlık oratoryosu seriliyor
Hüzünlü kelimesiz sessiz
Şu yıldızlar
Şu ay
Bu cadde
Şu sokaklar
Nereden biliyorlar sensizliği ellâ
Kaç vicdansız adımla onlarıda terk ettin
Konuş ellâ insafın var mı senin
Ah sen
Her zaman söylüyorum
Öpmeyecektin gözlerimden
Ahsen ellâ ahh sen
Dalımda sütlenen incir gibi
Düşmeyecektin göğüslerimden
Ay vuruyor pencereme ellâ
Ben yine
Solgun lalelere çıplak şiirler yazıp
Seni bekleyeceğim
Gelirsen
Dudağımdan çaldığın öpücüğü getir
Sakın bir daha sorma bana
Özlemek varmış ellâ
Özlemek varmış
Özlemek
O dudağa mühürlenen yârmış...
5.0
100% (5)