Ortasından ikiye bölünmüş bir dal sigaranın da tadı yok
serseriliğinde ellisinden sonra
felek feryad eder hiçkırığına tutulmuş boğazımda
iki kere iki kırküç eder bakkal borcu yüzünden aritmetiğimin
pimi çekilmiş düşler patlar yardım ve yataklık eder gece
ve şiir dökülür halının üzerine
annem kızar
kızar annem bilinç altına süpürülmüş imgelere

Gözleri az önce söndürülmüş bir anneanne gezinir içimde
içimden için geçer
feryadı hüznüne hapsedilmiş kirli sakallı bir geçmiş
yıllarımı çiğner dişlerinin arasında
etim tırnağına küser, ayrılık yürek yırtar
içimden için doğar
kordonunu keserim gözbebeğimle
benden doğan ne olsa sevilir

kırmızı bir karınca ırkçılıktan bahseder humuslu bir gelecekte
yeşil akar oysa kanı cennetlik ölünün
yılların eskitemediği ıslak bir hatıra mehter marşı ile gelir bu güne
bu gün evde yoktur halbu ki

karıncayı bir zenci ezer yahudilerin ve köpeklerin giremediği
bir restoranın önünde
küllerinden bir prenses doğar düşlere
herkes kendi masalını kendine pişirir
bir arpa boyudur ömür oysa

insan bir tek kendine ölür

kargaların türküsü duyulur acıların uzamış tırnaklarında
yüzünü yırtar anası ağlar
ben de bilirim başsağlığı dilemeyi
gömebilseydim hele

-- Hey sen bana değer veren çaresizlik
beni ben yapan yalnızlık
beri gel
boynuma doladığın öksüzlük öksürük yapıyor
başıma ördüğün çorap topuğundan vurulmuş
faili meçhul bir cinayet telefondan beni arıyor
bütün yollar tutulmuş aşka

Hey Feryat kop artık içimden
içimden için geçiyor

Her insan biraz daha ölü...


Nil
19 ocak, bastıbacak 2014
saat az önce kaçtı