1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1606
Okunma
Böyle olmuyor ruhum, böyle olmuyor
Dal ayrı bağda, gül ayrı dağda
Penceremi açar açmaz
Sana bakıyorum güzel Linda
Akşam beşte, gece birde, sabah onda
Böyle olmuyor güzel Linda
Sen orada ben burada, bir can iki mekânda
Mavi sulara sarkan neşeli çiçeklerin
Nahif akisleri gibi, kırık kırık dalga dalga
Böyle olmuyor ruhum, böyle olmuyor yüreğim
Ya sen benim şekerim ol
Ya da ben senin çayında eriyeyim
Biliyorum yakında nasip edecek seni bana
Yerin göğün sahibi, sevdim ben seni
Hem de iyi sevdim güzel Linda
Gel… Gel güzel Linda... Beyaz gül libaslım
Bahar ruhlum, narin çiğdem, menevşeli endam
Bir selvi dalı gibi dur yanımda
Sonra usulca otur… Anadolu’da
Bir harman yerinin az meyilli yamacında
Hararetten titreyen bir ağustos sıcağında
Kimseler olmasın... Sadece müreffeh gölgeli
Bir zeytin ağacının altında
Bir sen bir de ben olayım...
Ardından bir rüzgâr essin, beni yatırsın yere
Önce ipekten masum bir kuzucuk kadar
Rikkat tüten bir vav gibi, hafifçe kıvrılayım
Sonra da güzel Linda, uyur gibi yapayım
O senin, gül kokan kucağında…
Mesut ÖZÜNLÜ