1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1186
Okunma
duvarların ardında deliler vardiyası
dışarıda ağaçlara asılı megafonlar klasik koşuyor
çocukken kızıl bir ateşe yenik düşen aklını kaybedip
köpürmüş ağzıyla yanıma gelen kadın
ilk ay halinin kırmızısında şarkı söylüyor
sigara sigara tepinip duran kalın kaşlı lal
çam kozalaklarından umut damlatan yağmurun sesi olsam
beni duymayacaklar biliyorum
ağladığımı görseler gülerler halime
hüzün kahkaha çiçeğidir gamzesinde hastahanemizin
koğuşlara damlayan ışığı kime sorsak korkup kaçıyor
uğursuzlar
hayırsızlar mesafesine yenik düşmüş kaba çizgiler
rüzgarı kırıp bulutları donatıyor tavanımıza
baştan aşağı beden
aniden
hızlanan kalbimin tomurcuğu
susarak kavuşuyoruz bir birimize
ben sizi öyle sevdim öyle sevdim ki
koparamadım dağ fısıltılarını içimden
baharlara inansam yeniden yeşerecektiniz
ne yalanlar söyledim gözlerinize
doktor kavanozun dibine bakıp sallıyor ellerini
al aklını iyi et kaptan
ne zamandır suları yarıp ulaşamıyorsun mehtaba
baba deyip saati soruyorsun
henüz gelmediler küreklerini sıyırıp denizin
içinde büyüyen dalgaları öpecek
sustukça uğuldayan yağmurların dudağı
evimize çekildik
sevenler ellerini koyup kendi kalplerine kapandı
düzgün adımlarla hayatı koşa bilmenin serinliğini duyarak
o
ona bir şey söyledi
öteki kapıyı kapatıverdi
yaşamak nedir diye sorduğumuzda
bu soruya sadece
deliler cevap verdi.
5.0
100% (11)