Ağız, patlamaya hazır cephane,
Nefret; cehalet basan darphane,
Ve ruh, ailesi parçalanmış bir hane;
Bahaneler üzerine hayat,
Dışarıdan ne şahane.
Akıl tutulmalarında aranılan;
Akli zorluklar,
Deli yuvası beyin; tımarhane.
Zihinler boyacı ustası;
Ve kafatası boyahane!

Yardımlar da, böbürlenme, şahlanma,
Belli bir ödüllendirme istemi; taçlanma,
Özürler kuru, minnettarlık sulu,
Oradan alır oraya koyarsın;
Kafalar dolu.
Zihinlerde cari açık?
Üstlerdeki bayağı ve kaçık;
Hükumetlerde ki çarpıklık,
Hükümlerde istenilen çıplaklık,
Gaf duymamak için saflık,
Temizliği isteyen, kim?
Sütten çıkmış ak kaşık,
Bedenlerde ki tutku ve zevklerin içinden;
Hangisi aşk!
Bilemedim sevenlerin hangisi aşık!

Bir sürü yol ve insan, yolların kuburu;
Patikalar gösteriyor kusuru,
Medya-tik unsurlar genişletiyor çukuru,
Kimse göremiyor asıl sorunu;
Bakıp da bulamıyor ya da kendi urunu!
Hakkı gösterecekmiş binlerce ağız,
Ağızda yatıyordu sanki hak denen yavrucağız!
Süre gelen tüm ’İzm’ ler;
Abartılı paranoyalar, seziler,
Ayrımlar, ırklar, milletler, ülkeler,
Aynı sofrada olduğunu unutmuşluklar;
Arzuları, tutkuları uçurmuşluklar,
Üstünlük sevdasında kudurmuşluklar,
Göstermeyecek insana uçurumunu!