14
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
2036
Okunma

Sessizlik takıldı boğazıma bir yumruk gibi
Genzimden akıp gitti içimi dele dele asit gibi
Taştan bir tapınak gibi gülümsedim
ve açtım ağzımı kusmak için
Bir lav topu olunmuşluğumla
dans ederdi güneş ve dolunay...
Gün boyu ustalığımı ilerlettim
velâkin;
bedenleri asılmış insanlar gördüm...
Yol yol değildi
bildiğin saman yolu
ve o anlamsız demir ağırlıklar
Birdenbire küt diye düştü insanımın üstüne
ve demem odur ki "insan olan yerlerim ağrıyor"
Daha dün mısralarımda,
kuru avuçlarım şaklıyordu
Şimdi çizildi üstüme savaş bölgeleri bir bir
Neyim varsa kutsal kirletildi unutularak
Oysaki altın salkımlarım, şarap sıkmakta
ve sen dalmış meşeliklere
elinde balta...
Maskeler artık tezgahlarda
yüzlerde kesikler, dikişler içinde
Ve tembel tembel yatan yürekler
susuzluktan kalıplaşmış vicdanlar vardı ortada
Gülüşler siper edilmiş
Her şeyi kırdı geçirdi içleri fesatlar...
Sonra sustum...
Ey gamsız dünya!
Nen varsa rüzgâr taşan, denizle yıkanır ya
Sessizliğin takılmasıyla
Derin bir çığlık kustum...
sonramı...?
büyümüşüm ve
Ölmüş insanlık...
5.0
100% (29)