1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1049
Okunma
Gök mektepli derler
Bucak müdürünün de hısımı
Hani haylaz oğlanın babası,
Neriman teyzenin büyük torunu
Uzak fikirli bir adam
Hep gözleri ıraklara dikili
Hep sorar gibi bakan
Susan çokça
Tomurcuklu çiçekler
Kuşlar
Ve saltanatsız ağaçlar biriktirirdi
İmrenirdim söyleyişine
Hiç usanmazdı çakıl taşlarından
Tırnaklarıyla kazardı toprağı
Umudu fasılasızdı
Yetim gözetip yoksul doyururdu yok canıyla
Tembihçiydi de aslında
Av dönüşü sevinciydi yüzündeki tebessüm
Kaç kerevet eskitmişti,
Kaç kelimesi yoldaş olmuştu yoldan bilmeze
Nohut kadardı cüssesi
Fakat yeryüzüne
Dev adımlar bırakırdı inadına
Şişeleri denize bırakırken
Dualar ederdi
Okşardı yosunlu kayaları
Bir yarayı ovar gibi,
Bir yaradan kovulur gibi
Öylece
Cam tavancısı dedim ben ona
Çünkü hayatın üzerindeydi otağı,
Hepimize oradan bakardı...
5.0
100% (4)