4
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1626
Okunma

vakti geldi
huzursuz uyanışların
sisli kapısını
aralamanın
omuzlarında taşırken
kederi
hüznün bedeninde
gölgeni okşar
terkederken sancılı bakışlarında yiten
mor sesli direnişi
kıyamet günlerinde
gözlerini gömdüğün lacivert
giyindiğin
pembe ceketinin cebinden
ölümünü çıkardı
geleceğe
bıraktığında düşlerini
kayıp yıldızların
ışıltılı yüreğine sığındı
ki onlar
yumruğunu her sıkışında
barışın türküsüyle
beyninin caddelerinden
insanlığa
güneşi bağışlardı
sürgünsüz yaşamın
mavi
kaybolduğunda
kör kuyuların
uzayan saçlarında
sahipsiz ülkenin
kendini yiyen evlatları
çıkardıklarında ağızlarından yılanları
aydınlığı zehirlediler
dönülmez akşamın sabahında
şimdi
puslu gecelere çakılı
umut
sararmış yüzüyle
çöl yalnızlığı ekerken
incinen vicdanlara
kan revan gömleğini giyer
yetim sabaha
vakti geldi
dişlerini çektiğin
metal günler
intihar zamanı
taktığında pişmanlık gözlüğünü
elbet bir gün
kendini yakar
unutma
sevdasıyla
güneşin uzayan kollarında
her an
fırat dicleye
bakar...
12.1.2014 Mönchengladbach...