yaşam
her türlü serüvenli
yolculuksa
mutluluğa
rivayetsiz hikayelerde
ömrün çilekeşliğe
kuruş kuruş harcanmasıdır

farketmez ki
zorba düzende
düzenin
nasıl düzdüğü
lal olmuş düzülenle

yandaş
vurdumduymaz
bir yaşam
arsız bir kafa ile
düzen
yalakalığına oynar

mutluluk ne bilinmez
etraf
kendini yiyen
mutsuz kalabalık
aksa da gözümün yaşı
içime
olmasın mutlu yalakalık

mutluluk
savaş galibiyetidir
yaşamın maddi ağırlığıyla
kazanılan
derin bir ütopyadır
yoksulluğun kıymeti
meteliğin ağırlığından
geriye kalan

sarı sabır hüznüdür
gelecek
adım adım takipte
gökyüzü kocaman bir gözdür artık
kaçışı yok
tesadüfün

ve şimdi
kaçakları yaşarım
ışıltısız gecede kalmıştır yurdum
susturulmuştur çaresiz
ve bende
diaspora hüznü
umut
çöldeki otun tutsaklığında
yapayalnız

yüreğimde sıla hasreti
ellerimde
ateşböcekleri
haylaz çocuk rüyasında
karanlık devlerimin düşleri
kimseye
kalmadı minnetim
üryan geldim
üryan giderim
neyim var dünden bugüne
ben kendime yeterim

inanma aldırmadığıma
özlüyorum seni
sana kavuşmak için
kendi etimi yer
kendi kanımı içerim
ne olur bekle beni...



24.05.2010 Mönchengladbach.