7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1330
Okunma

Güzlü alnında bırakıp düşlerin sarısını
Soyunup yalnızlığın kuytusunda hüznü
Bahar ekmek var dudak kıvrımlarına...
Gecenin beyazı gülümser mehtapla
Uyanınca sabahlara pencerede sarılar
Düşlerin, özlemlerim gibi giriyor koynuma
Kalanlara sarılıyor ruhum
Gecenin tenhasına birikiyor senli yanım.
Bir tutam yeşil kalıyor avuçlarıma
Sevinmek ve üzülmek arası
Geçiyorum yarınlardan...
Çimler dişiliğini kaybediyor
Ağaçlar ayrılık sonrası yalnızlık
Bedenini sorguluyor dallarında.
Mevsimim azıyor
Sarılarında çoğalıyor zaman...
Ey tutkulu kırağılarımın yabancısı
Ellerim yaprak topluyor anlardan
Gazel sesinde dinliyorum aşk mısralarını ...
Çok mu hırpaladı yaşam
Sapıp tenha sokaklara ansızın
Düşlerimizi ararken adımlarımız mı esrikti
Sokak lambalarına yaslanıp ıslandık
Kimsesizliği sattık Arnavut kaldırımlarına...
Bir uzaklık sancısı ekledik sağ yanımıza
Durdukça düştük
Düştükçe
s
a
v
r
u
l
d
u
k
güzün solgun ağlayışlarında....!