8
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1571
Okunma

Sensiz hayatta yaşayamam dediğim
ve gönüllü olarak çivili bir tahtaya oturduğum
Hintli nidasıyla sessizliğimi bölüştüğüm
o gökle denizin birleştiği
d/okunsam sema ile bir olacağım
tepenin tam ucundayım
batan güneşe nispet
her zorluğa göğüs gerdiğim
sivri diline oturuşumun gün dönümü
batan güneşle batan el değmemiş yüreğimin ölümü.
Yüzen gemiyi terkeden yalnız benim
esaretimi şımarıkça gülüşlerine sarıp
kundaklayan yüreğimle
yavaş yavaş s/onsuzluğa gömülüyorum
adımlarım soğuk ’ gitme’ deyişlerinin üstünde kızgın bir lav
bastıkça batıyorum içlerine
yok olan aşkın gün dönümü şerefine
fondip yapıyorum suskunluğumu.
O tepeden aşşağıya
yuvarlana yuvarlana inen aşk
tepe taklak oluyor v/adinin en karanlık köşesinde
haramilerin çepe çevre sarmaladığı
ve seven her yüreği esir aldığı yokluk diyarında
kelepçeli bileğimi sürüklüyorlar sol yanıma
çıkar diyorlar içimde ki seni
her ’ hayır’ deyişim
kamçı gibi iniyor ihaneti yiyen sırtıma
’ ah ’diyorum
arkamda durmasını bilseydin
böyle teslim olurmuydum gidişime
böylesine u/mutsuz olur muydum
dönüşü olamayan sözlerine.
Ayvazım DENİZ
5.0
100% (20)