2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1547
Okunma

hayrettin taylan
ruhun rahlesinde okudum baht yazılarını
sensizliğin mesaisinde okudum taht algılarını
muradın masalıyım.
kerevitimi yakan korların var
yunmadığımız acıların kıvırcık saçları arasında suçlarım
kuşandığımız anların kuşağında geçiyor zamanın dili
zedelenmiş bir kalbin düzelmeyen zerresinde zer olur beklenti
aklanmış züleyha’nın gözlerinde yeşeriyor bakışımızın sırrı
benliğin istiflenmiş rüyasında uyanır algısal durulanışın aklı
zeka tapınağımın duvarına yazılır sevdan , adına kadar
özlemek bir aşığın uyanış devrimdir
özlemek bir aşığın özlem savaşıdır
özlemek bir aşığın sabır deryasıdır
özlemek bir aşığın ariflik kulesidir
özlemek bir aşığın özlenmek büyüsüdür
iğdiş hazanın hüzzamlarına beste olur vicdanım
içlenmiş mevsimlerimin hoşnudu yakılır hoşluğunda
dışlanmış eskilerin eskimez sırrına sarılır bahtım
bu yüzden, al’evine kadar geldim.
al’evin du’dağından sonra görünüyordu
manalı bir kaygının düş taşında eridim
sızılı sözlerin düşünce bağıyla bağlandım sana
artık sen izmlerden öte aşk içre benlik yelisin
ehram giymiş algının gözükmeyen gerçeğisin artık
yaslı bir geleceğin gelin hülyasında yanıyor kavuşmak ışığın
vefalı bir yarin kum saatinde dökülüyor özlenmek katığın
muştunun destinden, içlenişin iç elinden içiriliyor beklenmek ekmeğin
şanslılığımın çekiminde müşahhaslar gibi eklendim sonlarına
büyük bir ikramiyeydi seni sevmek
ayrılığın bile amorti
meğer sevmek doğru ve duru yürüyüşlü bahtın şansıymış
meğer, gitmek, durulanmış bir kalbin süzmesiymiş
meğer, beklemek iyilik ekleri gibi başka hayatların içinde yar olmamış
5.0
100% (4)