9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1485
Okunma
gülistan
doğacağım ülkedir
adımı unutacağım ülke
topraksız...
topraksız ülke olsun da
sınırsız olsun diye yaşamak
gülistan
havası dağlardan, deniz ülkesi
yağmurlara tok
evleri alkım çatılı
evinden çıktığında dünyaya çıktığın
ayak bastığında
ayaklarında yeryüzü
çıkartsan ayağından-
çıkan dünyanın öbür ucu
dert, yeri tutmaz kar gibi paylaşılır
umarı yaz güneşi dağıtır
...
topraksa
kimliksiz çocuk bahçesidir toprak
‘hayat’ı oyuncak çevrili
şeker ağacında salkım salkım salıncak
üstünde hiç uykusuz kalınmamış
ve zaman yitimi uyumak
...
şahinin tükenmeyecek nesli; gülistan
güvercin takla atacak buna; gülistan
inecek yer bulamayacak
şahin tırnağı uzatan insan
ve deniz alttan su almayacak
ve hırsın kara çarşafı ‘kara’dan çekilince
deniz, deniz değil
deniz kızı, sudan ince
nehir geleceği sürmeyecek geçmişe
nehir ki suyunu iç, suyunda yıkan
önünü köy ile kent ile kesme
çöl akıtma göllerine
ormanla dağla dağ yarasını
uğru rüzgârdan toz toprağı al geri
ver çiçek tozlarını yerine
...
gülistan doğacağım ülkenin adı
doğar doğmaz kimliğimden
‘döl eşi’ gibi
soyadımı atacağım ülkenin
unutulmuş bir vahiy ki
iki ayettir gülistan
bir paylaşmak farz
savaşmak haram, iki
...
her adımım
bir gümrüğe çıkıyor zaten
ayaklarıma balık ağı gibi takılan
sınırlar yetiyor
bir sınır da sen çizme gülistan
bir sınır da sen çizme, sil
sınırsız olsun gulistan
.
.
.
.
.
.
.
.
.
duvarlar sırat ağı, geçilir hepsi
duvarların altından çekin dünyayı
cennet bahçesi midir, bağı mı, değil
öbür dünyaya nispet, çocuk bahçesi
ömer faruk hatipoğlu
*zarok/istan: çocuk/ülkesi