4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1963
Okunma

Kül dolu genzim geçmişin ve geleceğin yanıklarından...
Ruhsatsız bir silah
cebimdeki düşler
vursan tam hedefinden
hapse düşer suçlu diye...
Ve şimdidir
yüzümde
burnumda soluyan nefestir ,
kokusu korkunun...
Zamanı akıtan kumların içinde sapsarı
tuzundan yanıyorum
genzim kainatın cehennemi
gece layığıyla zifiri
aklımın tellerinde ki kuş korkuyor
bu demsiz cesaretle olacak iş mi
ki etkilerim etkin intihar
seferde
kaç dün var
ki içimde kaç suç karakolluk
nede olsa yalandır herşey derine indikçe
acıdığından ötede
alışkanlığa dönen
sıkışmış yolculuklardır ...
aşkın bir çocuğun saf beklentilerine indirilen darbe
ve hazırsızdır bir çocuk her zaman büyük savaşlara
söylesene tecrübeli asker
un ufak olan sadece kemiklerimmi
hayallerimin paramparça edilmesi yanında...
Çantamda
açık yara izlerim ...
isketimin çukurlarında olur olmaz vuran bir yansımaydı gerçek
bir küfürün içindeydi geçmiş
zahmetli yanlarımı çiziyordum çalkalem...
ve dışarı kaçar öfke
avuçlarımın dışında
tutamamki ...ve vahşettir görüp göstereceği
bir tabelaya bağlanmış tarifi
okuyup ta anlayamadığın ..
herkes
olması gerektiği kadar insan ...
labirentin içindeki irdeleyiş
kaç tane giysi değiştirdim,
hala kimliksiz.
bir yılan tarlasında
sokuyordur zehir
ve soluyordur burnundan gene birşeyler
sözlerim korkup kaçıyordur...
bir beze sarılmış
bir dilim ölüm
kesilmiş parça parça
ölüm
uykunun ansız kaderdaşı...
5.0
100% (12)