bir cambaz gibi yürürken ipin üstünde gülümsemeni yaymalısın çiçeklerin açışına alkışlar yenilmezliğine aşkın bakışlarında yürürken hayat yere düşmemeli gözlerin
demir tavında dövülmeli derken geç kaldık yaşamaya bizi döndürdüler yolumuzdan böyle olsun istemezdik saçımızda aklarla kül bir sevdaya uzaktan bakalım
aşk kayıtlı kâğıtlarda sandıkta dürülü kaldı gülemedik sevdiğim ömür mü sereserpe uzanıp her şeyden bir dem alalım derken küllükte geçen acılar
adlarımızı ezberlerken daha yollarımız tutuldu görülmez polislerce elimizde döküldü gül
kaldık yayan yapıldak yapıştırırken ölü kuşların kanatlarını kördüğüm oldu uçurtmalar biz kaldık ipin ucunda
ne dolu dolu kadehlerimiz ne de boş boş şaşkın bakarız bir zaman dolu boşalır, boş dolar azalır ipin üstünde bir demet çiçekle bekleyenler!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
''demir tavında dövülmeli derken geç kaldık yaşamaya bizi döndürdüler yolumuzdan böyle olsun istemezdik saçımızda aklarla kül bir sevdaya uzaktan bakalım''
Hüzünlü bir fotoğraf bu. Yaşamaya geç kalmak... Mutlulukları derlemekte, huzuru toplamakta hayatın yitik sayfalarından, tebessümlere el sallamak belki kaderin kara çizildiği not defterinden. Saçlarımızda aklarla, kaybolup giden, tutuşup biten, küle dönmüş bir sevdaya el sallamak ufacık bir şiirin mahzun satırlarından... Duygulandırıcı...
''azalır ipin üstünde bir demet çiçekle bekleyenler!''
Böyle hayat işte... Seneler alıp başını gidince, zaman, söküp alınca gözlerdeki sevinç pırıltılarını, saçlara aklar yürüyüp, şakaklarda hayatın derin vadileri boy gösterince, azalıyor mecburen, bir demetle bekleyenler...
Hüzünlü bir şiir... Mahzun ama, aşkın sihirli iksirini tattıran bir şiir...
Bir tutam hayat tarafından 12/26/2013 5:28:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ne demiş atalarımız Sap döner, keser döner Gündelik hesap döner . Güzel günlerin geleceğine olan inancımızı yitirmeyelim El ele güzel günlere dost kalem hoşça kal
Yaşamak hayatı Bir cambazın ipinde asılmak gibi Sırat köprüsünü andırır cehennemce Altı kor ateş karşısı zebani dolu Arkamdan şeytan kovalar sanki içimdeki yetmezce Gel de yaşa hayatı şimdi
________________________adlarımızı ezberlerken daha yollarımız tutuldu görülmez polislerce elimizde döküldü gül
kaldık yayan yapıldak yapıştırırken ölü kuşların kanatlarını kördüğüm oldu uçurtmalar biz kaldık ipin ucunda
ne dolu, dolu kadehlerimiz ne de boş, boş şaşkın bakarız bir zaman dolu boşalır, boş dolar azalır ipin üstünde bir demet çiçekle bekleyenler!
2. 5. 2013 / Nazik Gülünay ------------------------------------------------------------------------
Bütün şiirlerin güzeldir Nazik Gülünay, ama bu çok içtendi, tatlı hüzünleri olağanüstü güzeldi. Şiirlerinizi her okuyuşta, yaşam mücadeleleriniz hep canlanır gözlerimin önünde. İnanın buda hayatı dolu, dolu yaşamaktır. Yaşamak sadece aşk ve sevdalarla yaşanmış. sayılmaz. Aşk ve sevda her insanın en doğal hakkıdı ekmek gibi, su gibi, en çok sevdiğimiz bir taam gibi, belki biraz daha da fazlası. Ama yaşam mücadelesi inanın en çok onur, kişilik, güven ve huzur kazandırandır insana.Onursuz - güvensiz ne aşkın, ne de sevdanın tat ve anlamı olur. İşte mutsuzluk dediğimiz de budur herhalde. Yaşam mücadelesinin, insanın gelişim süreci içinde birazcık da olsa düzeyli gerçek aşk ve sevgisi; inanın çılgın ve deli - dolu yaşanmış sevdalardan çok - , çok daha değerlisidir.
Çok etkilendim tatlı hüzünlü bu güzel şiirinizden. "Altmış sekizliler" şiirim geldi aklıma, acaba siz onu okudunuz mu?. O bizim altmış beşli yıllardan seksenli yıllara kadar ki kaç -göç zamanlarımızı yansıtır. O zamanlar çok gençtik, bizler de sevdiklerimizin gözlerine dalarak "Bari sevdalarımız dürülü rulolarda kalmasın" derdik, biri birlerimize.
içten tebrik ve taktirlerimle kutluyorum değerli dost şairim Nazik gülünay sizi. Kemal polat
kempol tarafından 12/25/2013 4:00:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
hayatı ve sevdayı gönlünce yaşayamamayı anlattım, engel sadece çevreden, aileden değil, kendimizdendi. Belki de gönlünce yaşayanları, eleştirenlerle birlikte yaşamamız nedeniyledir. Toplum da böyleydi o zaman. Gerçi şimdiki yönetimin başındaki de kızlı erkekli bir araya gelmeyi bile nerdeyse yasaklayacaktı.
hayatı ve sevdayı gönlünce yaşayamamayı anlattım, engel sadece çevreden, aileden değil, kendimizdendi. Belki de gönlünce yaşayanları, eleştirenlerle birlikte yaşamamız nedeniyledir. Toplum da böyleydi o zaman. Gerçi şimdiki yönetimin başındaki de kızlı erkekli bir araya gelmeyi bile nerdeyse yasaklayacaktı.
bir cambaz gibi yürürken ipin üstünde gülümsemeni yaymalısın çiçeklerin açışına alkışlar yenilmezliğine aşkın bakışlarında yürürken hayat yere düşmemeli gözlerin
demir tavında dövülmeli derken geç kaldık yaşamaya bizi döndürdüler yolumuzdan böyle olsun istemezdik saçımızda aklarla kül bir sevdaya uzaktan bakalım
aşk kayıtlı kâğıtlarda sandıkta dürülü kaldı gülemedik sevdiğim ömür mü sereserpe uzanıp her şeyden bir dem alalım derken küllükte geçen acılar
adlarımızı ezberlerken daha yollarımız tutuldu görülmez polislerce elimizde döküldü gül
kaldık yayan yapıldak yapıştırırken ölü kuşların kanatlarını kördüğüm oldu uçurtmalar biz kaldık ipin ucunda
ne dolu, dolu kadehlerimiz ne de boş, boş şaşkın bakarız bir zaman dolu boşalır, boş dolar azalır ipin üstünde bir demet çiçekle bekleyenler!
2. 5. 2013 / Nazik Gülünay
Ustacaydı yine üstadım,haz aldım , Beğeni ile okudum yüreğin kalemin var olsun _______________________________Saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.