2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1297
Okunma

Kalemim zehirli bu akşam;
Kalbinin beyaz odalarına giremeyecek kadar kirliyim.
Kahrımın enlemini alsam ,
Soluklansam baba sinende,
İçimde yıldız kesikleriyle ben paramparça..
Gece üstüme açılmış,sebepsiz kara perde
Bu yokluklara kelime yakıştıramıyorum artık
Düşük kalibleri sözcükler anlatmaya yetmiyor seni,
Bir çocuk küskünlüğünde,çekiliyorum
Oysa gözyaşından hangi imkansız tohumlar gülümsediğini bile bile...
Yaralım,yüreğimin kırkıncı odasında,
Yine sana hasret,yine sana ilk gün nefeslerim var..
Bağışladığım yolculukların incinmiş saati,
Sonbaharda Akdeniz gölgesi gözlerin
Gökyüzü gibi hep nemli..
Bazen dalıyorum ,
Unutuyorum yokluğunu,
Hep yanıbaşımdaymışsın gibi yatağımın ortasında tali bir hüzün ayrımı...
Bu yolda sana çıkmaz bilim.
Pulsuz gönderilir her kaçısın mektubu..
Bilmek yetmiyor bazen ,
Nasıl bağlanırım diyorum benim gibi gidişe aşık ölümlü bir sarmaşığa...
Kapı zilinde unutulmuş,
Bir tadımlık merhabaydı suretin.
Ne çok tükenmişim,tükenmişsin..
Tükenmişiz...
İnan bir çölü yeşertebilecek gözyaşı biriktirdim sensizliğimde..
Kendime yeni bir cehennem bulana kadar mahzurum alın yazında..
Şimdi sokul en yakın denize.
Sustuğun bir limanda,annenin çığlığı gibi isyanım
Ateşe verebilirim acımla yağmurlarını..
Gel desem,yanaklarından dökülen çukurlara
Hibe etsem kendimi...
Gelmezsin bilirim...
Onurun yüreğinden büyük senin.
İllegal bir vedada ,
Toprağı hasım,gözyaşı katran...
Her bakışına olumlu anlamlar iliştiren çaresizliğimle
Bekliyorum seni ,hiç gitmemişsin gibi...
5.0
100% (5)