9
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
2362
Okunma

Sana bu satırları
gönlümün kapandığı demir parmaklıklar arasından yazıyorum
müebbete mahkum etti kendini biliyorsun
aşka tutsak her gönül gibi
suçum yok
kader mahkumuyum desede kapılar kapanır üstüne
anahtarların şıngırtısı kadardır sesi..
Ve Adam
ziyaret yasak sana
var git kendi yoluna
ne bayram da ne seyran da uğrama yanıbaşıma
birazdan cinnet nöbetlerinde olacağım
ve her gördüğüm senli hatıralara serinlemek adına dalacağım
yanıyorum adam yanıyorum
ve ben her yalanına biraz daha bulanarak kanıyorum.
Bu küçücük hücrenin duvarları pek nahif
dokunsam inleyen şarkıların nağmeleri ayaklarıma dökülür
beni olduğundan daha küçük
seni dev aynasında gösterir ve ben çok korkarım Adam
ayaklarının altında kalmaktan ödüm kopar
ve yüreğim istemsizce sana yeniden tapar.
Seni unutacağım günü kertiyorum duvarlara
elimde anılardan kalma keskin ustura
kestikçe kesiyorum her bir parçayı
doğradığım kadar büyüyorsun içimde yeniden
kan revan oluyor gergefle işlediğim senli hatıralar
çığlıkları tavanına asılır odamın
ve ben bir kez daha intihar şarkıları söylerim ardından Adam’ım.
Sana söylüyorum Adam
sustur bu intikam ateşinin cızırtılarını
son kez sen diye bakan gözlerime mil çek
aşkım diyen dillerim asılsın sensizliğin dar ağacına
ah be Adam bir daha bakma geriye
her baktığında ben yine sana yapışan tırtıl böceği olurum
ipekten kozamı örer de etrafıma
senden ayrı kaynayan toplumun kazanına düşerim
yanarım Adam yanarım istemediğin kadar
üflesen faydasız söyle bu yanmalalar daha nereye kadar.
Dokunma sen kokan ellerime
çatlamış toprak gibi
sensiz geçen zamanın soğukluğunda
belki sevdam diyen sesine kanar neme lazım
dudakları dayanır dudağına kana kana seni içer
kim bilir..
Ayvazım DENİZ
5.0
100% (21)