28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1758
Okunma
Gücüme gidiyor ey Yâr
Ar geliyor seni sensiz yaşamak
Seni benden soranlara
Buruk bir tebessümle
Başım eğip yerlere
Gitti diyorum, ağlamaklı...
Bir tutam sevda tadındaydı hayat
Bir nefes gibi seni soluklanmaktı aşk
Yaşamıyor muyum dersin
Bilmiyorum, bilemiyorum...
Kaçak düşlerin intikamının
Kızıl kabuslarında
Başımda esen kavak yeli gibisin
Adını adımla yazdığımdın
Sur diplerinde açan yabani dikenlerin
Eteklerime takılıp yırttığı
Rüzgârın hışımla gözlerime savurduğu
Toprak...
Dilime kelepçeler vurulup
Yüreğime hançerlerin savrulduğu Yâr...
Kaç zaman geçti
Ayrılık denen günlerin üzerinden
Kaç mevsimsiz mevsim yaşandı
Zamansızlığın esir aldığı kaç gün var
Kim yazabildi seni titrek mum alevinin
Üşüyen sarılığında
Kim sarabildi belime kollarını
Yasak bir elma gibi kalakaldım
Kuruyan ağaç dallarında
Ulaşılmazın en ulaşılmazı ilan ettim
Senin olan ruhumu ve bedenimi...
Kasırgaların tarumar edip
Vurgun yediği gönlüm
Somali çöllerinde kaybolan bir yavrunun
Siyahi teninde açılan yaraların
Acısıyla kıvranır oldu...
Öksüz bıraktın, yetim koydun...
Garipler mezarlığında
Taşı bile olmayan bir toprağım şimdi
Fatihasız, kimsesiz bir ölü...
Gecenin kavuşmasına şafak
Şafağın sonrasına seher demişler
Güneşin vedasına gün batımı
Gecenin başlangıcına akşam
Senli düşlerime vuslat
Sensizliğe ise kahır mektupları yazar oldum
Bir adını koyamadım...
Yaşamayı bilmeyen ölmeyi bilmez demişler
Ölümü özlemeyen aşkı anlayamaz
Hangi ihanetin ilk darbesi
Hangi günah defterinin ilk satırısın
Bu hikayenin adını bulamadım
İstersen sen söyle
Sen yaz...
Adını Sen Koy sevdiğim
Adını Sen Koy !!!
Asimaral-Eylül GÖKDEMİR... 18.08.2007