Sessiz kasırgasesin karanlık sis ihtilalde yüreğim gri yalnızlık dört duvar düşler küs güzün koynunda hüzün ne yana baksam hep senin yüzün rüzgar hasreti emanet bırakıyor kucağıma replik veriyorhicran asılırken yalnızlıklar usuma ay ölgün sokaklar caddeler yoksun ışığından her yerde isli ayrılığım izi ah benim mora çalan yetim yüreğim! yalnızlığıma sarılırken yorgun argın sessizliği sensizliği hücrelerime kadar içime çekmez miyim! acılar kemiriyor yüreğin yaprağını örüyor hicran kozasını krizalit yokluğun ölü kelebek olup doğarken ellerime kapıyor düşler kapısını... AA |
Ah o gece yarıları ne varsa
düşlerimizi, hüzümlerimizi öksüz koyan
puslu bir yalnızlık kadar, sessiz koymaz mı bizleri...
Çok güzeldi her zaman ki gibi...
Tebrikler...