müebbet bir yokluk
zaman figürünü oynuyor

yandı canım ateşlerde
gayya kuyularındayım

ummanın suyu yetmez hâr’a
beyhude bu yağmur

ömrü bitmez bir sermaye mi sandın
serapların içindeki vahalara aldandın

şair!
tüketme şiirleri değmez uğruna Leyla’nın
Leyla dudaklarda nazlı bir edadır
muammalar içinde zifiri bir kuyudur Mecnunun susuzluğu

şavksız gecelerde ay karası bir rüya,
buğulu bakışları Yusuf’un Züleyhaya
nazarı haramdır vuslatı yoksa helale

ilanihayeh bahşedilmiş bir fıtrat
sevda karası yakıyor dem vakitlerini

bade-i aşk sürülmüş gözlere sürme
her sağanak mai düşler akseder lisana
işveli bulutlar nazarımda oynaşır
telaşlarım niye?

hüzzam şarkıları dinleyen sinem
inleyen bir ney

aşk bu yağarken semadan türaba
griftar olur dokunan mızrabına

ziya değmiş geceye, şems bahşetmiş nurundan
mihrabına yüz sürsem
hangi asaletin ruhusun?

alev yüklü leblerde lâl sürülmüş tutkusun
ruhumda giryân eden bir hazan türküsü
zamanın oynaşın da
geçerken ömrümün faslı baharı
şeb-i hicrana dönen ülkümsün