14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1039
Okunma
Başka dudaklara büründüm
Eskisi gibi değil bu sefer dolgun
Ve daha çok yalan sarıyor dilime
Biraz daha değişip sarıya boyadım saçlarımı
Gölgeler düşsün üzerine
Kapkara gezmiyorum artık ortalıkta
Masamın üzerinde iki bardak çay
Bir tabaka bir çakmak bir de vuslat
Ve kahrolası kekremsi tadı ayrılığın
Parmaklarımın ucunda
Bu gece sesin tirbuşon hayranlığıyla içimde
Beynimde kuşlar şarap içiyor
Hezeyan eşliğinde
Kelimelerin serkeşliği kuşların sarhoşluğunda
Kendime getirir beni ayaz, daldaki son tomurcuğu vurunca
İlkler başlar ağlamaya
İlk ağız, ilk pınar, ilk nur kararır böylece
Bir sen sana inat parla bakalım
Mahşerde ışık süzülmemiş nasıl olsa
Nasıl olsa diriler bilir ölümü korkutamazsın yokluğunla
Sığınsanda toprak, su tutar seni
Ölümün peşini bırak aşk yaşatmaz kibiri