0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1848
Okunma
Bu sabah erken saatlerde yağmuru izledim
pencereme vuran her yağmur damlasında
güzel olan tüm şeyleri düşündüm
kah ağladığımız kah güldüğümüz
yad etmekten vazgeçemediğimiz geçmiş(imiz)
bazen acılarıyla karşımıza dikildiler
bazen çaresiz bakışlarımızda durdular
yürek işgalinde sürgün gibi gittiler uzak coğrafyalara
umut çiçekleri gibi topladık dağınıklarını
yüzümüzde acılı bir gülümsemeyle durdular çoğu zaman
dinlediğimiz nihavend şarkılar gibi hüzünlü,
okuduğumuz hikayeler gibi kahramandılar,
bu sabah inci tanesi gibi döküldüler avuçlarıma
saymadım kaç zaman geçmiş
dili geçmiş zamanlar üzerinden....
şehir, kara bulutların limanından ayrılmamış henüz....
hüzün makamı şarkılar dolaşıyor dilimizde
ve hala ağır uykusunda....
dingin haliyle...
5.0
100% (4)