2
Yorum
3
Beğeni
4,3
Puan
2086
Okunma

hayrettin taylan
türk şirinde ilk ve yeni tarz…
Letrik Tevriyesel tarz( letrizm harfçilik, tevriye, ikiden fazla anlam)
ciğerlerime işlenmiş n’akışları vardı sevda y’elinin
sen yokken v’arlığın y’ar ve y’an komşusuydu acılar
içimdeki çocuğun gurbetinde aç kalışın sensiz filmindeydim
g’özlerimin oynadığı nemli zamanların nefesindeydi nefsi oynum
öpüşünün sıcak mevsimi kavururdu canıma can katışın isminde
kalakalışın ruhsal sahnesinde ağlıyor, ağlatıyor arayışlarım
yetim ve y’etik bir çocuğun kalbi kadardı kaderim
gidişini kaderden sayamayan algının sayacında durulanırdı umudum
hep gelişine damla ara’sözü olan açıklanmış acıların öğesiydim
s’onsuz noktalarım seninle başlardı yalnızlığın imlasıyla
sevdiğimi bilişin , giyotinlerimin ağzını keskinleştirdi
kesilirdi , yeniden bilenirdı bu acıması gerçeğin keskin ağzı
aklımın çeperlerine tutulu t’utkular toptancısıyım
gönlümün cümlelerine m’analı imgeler barajıyım
gayrılığın kitabına yazılı, yazgılı müstesnalar masi’vasıyım
s’ayrılığın sofasında k’alıcı senli demler aziziyim
yedi düvele devrik devinimlik yapan aşka kavilik deniziyim
sensiz milyon oluyorum;ama biz olamıyorum cançiçeğim
rutubetli acıların aşk duvarlarına asılı kaldı senli yüreğim
demir ağlarla çevrili senli vakitlerim çürüyor yalnızlığınla
kundaklanmış, kundağında sevi bebeği olan mecralarım var
bir sözcüğünle olgun bir mazi olacak zamanlarım var
artık, bir’i olma vaktini bir güne taşımaların olmalı
artık, bir olmanın sayacında senli zamanların sevda aynası olmalı
artık, bir olmanın kavuşmasında sarılmış karelerimiz olmalı
artık, bir için biz olmayı yazmalısın kaderin ortasına…
5.0
83% (5)
1.0
17% (1)