1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1192
Okunma

işittiğim hece,gördüğüm dizeler,aklımda mısraların
Söndü sönecek ateşim/duyguların esintisi alev aldırdı közümü
Haykırışlarım yanlızlığımın yanında/titret mum alevi kadar cılız
Pişmiş toprak kıvamında yazıyorum satırlarımı/hediyem olsun
Üstümü silkelesem/çıplaklığım ulu orta meydanda
Kaç kez sönük fenerlerin yüzünden/limanı bulamaz oldum
Ölüm bu/ölmedim işte yaşıyorum/fersiz ışıklarında
Külüm savruldu sana ulaşa bilme umuduyla/son nefesle
Burukluğun köpükleri kururken/birer inci tanesi öykülerime düştü
Acizdim belki/gölgelerin sarnıç surları altında ıslanırken
Pulsuz mektuplarımı bilmem kaç kez okudum/kibrit alevlerinde
Ayak uçlarıma süzülüyordu suyun isleri/ıslanmamak ne çare
Ordan oraya koşuyordum ve sen bir bahane buluyordun
Kırılırdı yüreğim/titrek dudaklarım kenarlarından düşerken
Testim çatlak akıyordu/öylece dona kalıyordum
Ateşin çehresi/kaderimi değiştire bilirmiyim düşüyordu aklıma
Melez yağmurlarmıydı/beni bunca sıkıntıya sokan
Kulağıma üflenmişti ezanlar/örselenmemiş neyim kalmıştı
Yörüngesinden çıkmış/kekre zamansızlığa cevap arıyordum
Etim,kemiklerimden ayrılırken/savruluyordu küllerim
Şekli bozuk kelimeler/sararmış sayfalarımdan taşıyordu
Yanlızlığımı söndürecek rüzgara/sitem dolu ağzımla öpüyordum
VE ben/pulsuz mektuplarımda saklı,sırrın siluetiyle/dalgalanıyordum