0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1456
Okunma

Ey Annem..!
Sen mi geldin yanıma?
Nasıl izin verdiler sana gelmen için?
Paletler altında bir ömür boyu inlemen
Hafakan çağlayan sesin soluğun var iken…
İncitecekler Seni..
Niçin geldin çöl iklimine sıcak ayaklarınla?
Akıttığın gözyaşların tapu mu değiştirdi?
Mutluluk nektarın mı kuraklığa gebe kaldı?
Sen mi mayaladın hüznünü hüzne?
Seni..seni böyle görmeye içim varmıyor
Gelemiyorum uzak saydığım tüm yakınlıklara
Sen de bana üzülüyorsun, biliyorum
Biliyorum…
Tanklardan hiç gıda tebessümü dağıtılmadı
Kumanyalar yetişmedi ellerimizin uçlarına
Sabır peteklerinde med-cezirler konakladı
Bakakaldım ufkun tonlarına
Gördüklerim, ağlamalarımı ve çektiklerimi unutturmadı..
Sen, geldin gelmesine..
Bir sevindiysem bin üzüleceğim şimdi;
Kurak toprağın çehresine bakmadın mı anne?
Gördüğün çatlaklardır benim çentiklerim
Tahterevalli istifleyemedim içlerine
Onlar da beni istemediler yıllardır
Kural dışı bir cüssem varmış topraküstünde
Bazen boğazıma dolanırdı bulutsu hıçkırıklarım
Fazla çentiğim varsa haklarını helal etsinler..
Helallik görmedim kasvetli bakışlardan
Ve görmeyeceğim..
Şimdi Sen geldin gelmesine..
Sana bir şey sunamadım, getiremedim
İnanç surlarımda yıkık yerler gördün
Yazılması kaçınılmaz biyografiler..
Köpük köpük etrafa dağıldılar ve kayboldular
Kaybolurken buldum Sen’i
Ama hala ağlıyorum…
Sana karşı yapabilecek bir şeyim kalmış mı?
Yüzüme bakar mısın, bakabilecek misin?
Affet anneciğim, ağlayarak ağlattığım için..
Gürsel ÇOPUR
5.0
100% (1)