güzelliğiniz
sarı pencereler ve siz
aşağıda daha karanlık merdivenler olduğunu biliyorum
havanızla ve sizinle ilgileniyorum
elleriniz veda ederken
solgun ve sarıydı pencereniz

balkonunuzda gündüzden kalma kedilerini seven o eski resim
siz başka bir sesi buyururken geceyi saklamıştı
ama benim içimde çok
çok güzeldiniz

şimdi hayaletleri ile dans eden eski kemancıları çağırdım
beyaz karlar ve karanlık dağların arasında yürüyen konvoya
sarı papatyalar sarkıtan baharlar henüz gelmedi
hayallerimize sarıp ısıtıyoruz yolcularınızı
pis sakalları ile mutlu olan kemancının düşünde
ve geçmişinde ki çığlıkla ilgilenen yok
hala sarı pencereleri rüyasında görüyor
büyümüş çocuklarına anlattığı masallarda üşürken

yeni temizledik yarım yamalak yüzlerimizi
hangimizin duygusu ulaşırsa geceye
sevişerek kalacak sevdiğine
öylesine sıcağız ki
hepimizin rüyası aynı
sarı pencerelerde

bu topluca bir cinayetin konuşması
aldırış etmeyin ağaçlar dışımızda kalacak
uyumuşuz hayalimizin içinden geçereken
lambalar ateş doldurmuş yalnızlıklarımız değil
lütfen
sarılın birbirinize

saçmalık bu ama kıskanıyorum
bir kara delik bulup içinizde
ışığı daha yakın duyabilmenin şarkısını
perdeyi aralarsanız veya
sabah mı oldu diye sorarsam size
neden bu hemen alınganlığınız
zaten soğuk bir kuyuydu dudaklarınız
sizi öperken

yeşilden daha bahtiyar göklerimiz olacak
kalabalık seslerinizi terk edip gideceksiniz
muhakkak gideceksiniz buradan
yapraklar sarısını soyunmuş yıldızlarla baş başa
ay ışığı ile sevişirken
sakın dönmeyin ardınıza.