7
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1797
Okunma

ve cinnet korkusu bedenler
ilah-i huzurun ötesi kapı aralığında bakan
vehimler.
yüz bozgunu yürekler durağı
kulaç derinliği gözlerin de buluştuğumuz
çığlık gidişlerine kapandı adımlarımız
Düş kurmazdım apansız gelme diye sokağıma
çünkü; şarkılar kanımı emiyor !
en sevdiğim kelimeler batıyor dilime
gözlerine değiyordu cam kırıklarım
ve yalnızlığıma götürüyor du
ıssız sokakların dikenli çiçekleri
çığlığımı kendime saklıyorum,sesizce
dağda ve sokakta çıldırdmıştı tüm heceler
şeytan besledik umutlarımızla ,
bir hataydı besbelli,içimdeki ölüm
oysa bir şehvetli,karabasanlar yaşadı amansız
ve içimizdeki ölümden yaşattık herşeyi
saçlarımı da uzattım istediğin gibi
süzülürken gözlerinden ahenki
aşk içinde ulaştırdıkları sana
bir karanfil kokusuyla sindi tenimize
hadi uzat saçlarını saçlarıma
uçucu bir kokuydu sanki
korkularımızla kaldığımız zamanda
kanasın saatler,veda zamanı gösteriyor hüzünler
kovulmuş bir yargı,yazgı bu!
"alın terimize işleyen"
kilitlediler kitaplarımızı bahşedilmeden
öldü çöl sulayarak göğsümüzde
ey yazgı!
ellerin ne kadar soğuk
kitabım unuttu bütün hikayelerini sona erdi
suya atılan binlerce kandil sönüyor
Evreni kuşatıyor son sözün
dilimde kan bıcağı yarıklar
Yaşamak paniksel atak
şaşkın değilim ama şarjörümü unuttum
kalbimi kan tutuyor
güneş kayıyor şimdi ellerimden
halk türküsü bağrımda yanık ezgileriyle
çoğalmakta
kokladığın havada yalan
salınıp giden yabancılara aldanma
hadi uzan özlemime
belki yanımda bile olmadan
uyunmadan dağlarıma yağ usulca
gözlerinden öptüm ! kaderimizi...
5.0
100% (21)