12
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1535
Okunma

Bıçak sırtında mekân
Adım gibi eminim
Dokunsalar kesileceğim
Kan gölüne dönecek meydandaki galeyan.
Damağım yapışıp
Ağzım kurumaktaydı
Güneşin kızgın yüzündeyken zaman
Nasıl dualar ediyordum inan
Şimdi su olsan diyordum dilimde su
Hani yağmur gibi serinletsen içimi
Yel olup esebilsen tenimde
Üşümek vardı ellerinde üşümek
Üşüdükçe yavaşça sokulmak göğsüne
Sen bana tutsak
Başımı omzuna yaslayıp
Öylece kalakalmak.
Ve usul usul ağlamak
Geçtik diyordun geçtik
Yaraya tuz basma faslından
Vallahi geçtik…
Billahi kuşlar gibi uçtuk, ceylan gibi sektik
Nasıl bir histi bu Ya Rabb!
Fena halde hasrettik.
Öldük-öldürüldük sanki
Yeniden diriltildik şimdi
Doğası bir cenin gibi
Vuslatın kucağına….
NÜS