8
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1212
Okunma

Bir yanım Avrupa, diğer yanım sendin
Ben papatya devşirirken
Sen sarı nergistin.
Sen benden habersizken
Ben karıncaya bile senden bahsederdim....
Yokluğuna demir atmıştı özlemin...
Ayrılık makamında
Sirenler çalarken kulaklarımda
İnlerle cinlerin şamatasından korkup
Karanlığın ciğerine saplanan aydan
Yerin göğün sahibi Yaradan’dan
Ve Sen de yoksan
Bulutların ardından hasbelkader görünüp
Akabinde kaybolan süreyyadan
Başka kimim var ki dedim
Halbuki sen
Eski günlerde benim her şeyimdin.....
Vuslata hasret üç yüz altmış beş günden
Hazan yaprakları gibi
Baştan aşağı tarihler dökülürken
Olağanüstü bir meşşakketle
Her bir saç telimden
Görsen nasıl ayıklardı tek tek
Olmadığın günleri ellerim.
Neyleyim...
Yüzünü görmekten yoksunsa gözlerim....
Leb-i deryanın,
Dalgakıranlı kollarında sere serpeyken zaman
Hınca hınç gongunu vuruyordu
Sol yanımdaki çan
Affet beni Rabb’İm
Şu günlerde isyana gark olduğum için
Umuda umut ekleyip, gözetsem de sabahları
Yemin billah
O limanda, tanyeri hiç ağarmadı....
20 Ekim 2013 / NÜS